Bölge İçin Beklenen Etki
Akkuyu NGS, Türkiye için bir sembol projedir. Türkiye’nin bu ilk nükleer güç santrali, istikrarlı elektrik enerjisi kaynağı olacak ve ülkenin ve bölgenin sosyo-ekonomik kalkınmasına katkıda bulunacaktır ve ayrıca Akkuyu NGS yapımı projesinin gerçekleştirilmesi, ülke için yeni bir sektör olan nükleer sektörün kuruluşunun ve gelişiminin başlangıcı olacaktır.
Türkiye, uzun yıllardır gelişim gösteren sektörde birikmiş deneyimi ve teknolojileri alma fırsatına kavuşacaktır. Rosatom Devlet Kuruluşu, nükleer inşaat ve işletme alanında eşsiz deneyime sahip olup, en başarılı uygulamaların ve en iyi teknolojilerin kullanılmasını sağlar. Proje, Türk şirketlerinin inşaat ve montaj işlerine azami ölçüde katılımını öngördüğü için tüm bilgi birikimi, doğrudan Türk uzmanlara aktarılacak ve bunun sonucunda Türk uzmanlar, santralin hizmet ömrünün tüm aşamalarında santralin işletilmesinde yer alacaktır.
Akkuyu NGS projesi, Türk tedarikçiler için önemli fırsatlar sunmaktadır. İlk tahminlere göre Türk tarafı, Akkuyu NGS’nin inşası ile ilgili tüm çalışmaların yaklaşık % 40'ını gerçekleştirebilecektir.
Nükleer santral inşası, ekonomik büyüme ve yeni istihdam alanları oluşması için gereken koşulları sağlamaktadır. Nükleer santral yapımındaki bir pozisyon, yan sektörlerde 10’dan fazla pozisyon yaratmaktadır. Nükleer enerjinin gelişimi, bilimsel araştırmaların, üretim hacimlerinin ve ileri teknoloji ürünleri ihracatının artmasını sağlamaktadır.
Tesiste çalışmaya gelenlerin çoğu, çalışacağı yerin hemen yakınında, Gülnar ilçesi sınırları İçinde yaşayacaktır. Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen inşaatçılar ve iş seyahati yapan personel (birkaç bin kişi) için gerekli altyapıya sahip geçici lojmanın yanı sıra santral personelinin aileleriyle yaşayacağı gerekli altyapıya sahip kalıcı lojman (yaklaşık 4 bin 500 kişilik) inşa edilmesi planlanmaktadır.
En yoğun inşaat döneminde sahada yaklaşık 10 bin kişi çalışacaktır. Üstelik santralin inşaat ve işletme altyapısını sağlayacak diğer sektörlerin oluşturacağı yük buna dahil değildir. Uzmanların konaklamasının sağlanması için sahanın bulunduğu bölgede gerekli çalışmalar yapılmıştır. Mersin ilinde uzun vadeli binlerce kişilik ek istihdam yaratılacak, bölgenin altyapısı, ticaret ve otelcilik, bilim, tıp, mühendislik ve tarım gelişecektir.
Yaşam alanları, oteller, mağazalar, okul ve ana okullar, sağlık kuruluşları, bankalar, kültür ve spor tesisleri kurulacaktır.
Santralin ve lojmanların altyapı hizmetlerini sağlayan tüm tesislerde Mersin ve civarında yaşayan, çalışmak isteyen ve ilgili yeterliliğe sahip olan herkes çalışabilecektir.
Santralin işletmeye alınması, altyapının geliştirilmesi, yeni istihdam alanlarının yaratılması ve bölge halkının ödeme gücünün artmasıyla birlikte Mersin ili, yerel üretimin, hizmet sektörünün, otelciliğin gelişmesi için ek ivme kazanacak ve hem sürekli yaşama hem de turist akını bakımından çok daha çekici hale gelecektir.
Hükümetlerarası Anlaşma’nın koşullarına ve Rusya-Türkiye Ticari ve Ekonomik İşbirliği Hükümetlerarası Komisyonu kapsamındaki anlaşmalara uygun olarak AKKUYU NÜKLEER A.Ş., Akkuyu NGS için işletme personeli yetiştirmekten sorumludur. Mart 2018’de bu alandaki lider kurum olan Rusya Ulusal Nükleer Araştırma Üniversitesi’nde (MEPhI) eğitimini tamamlayan il grup Türk öğrenciler mezun oldu. 35 genç Türk uzman, “Nükleer Güç Santralleri: Tasarım, İşletme ve Mühendislik” uzmanlık alanında 6.5 yıl süren eğitimlerini başarıyla tamamladı. Tüm bu mezunlar, Rusya’da yüksek öğretim diploması aldı ve Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali projesinde görev almak üzere, AKKUYU NÜKLEER A.Ş. tarafından işe alındı. 2019 yılında MEPhI’de yüksek öğretim gören 53 genç Türk uzman daha şirkette istihdam edilmiştir. Bu genç çalışanlar, Türk nükleer sektörünün temeli ve Türk ekonomisinin kalkınmasındaki yeni ve ileri teknolojili branş olan Türk nükleer sektörünün temeli olacaktır.
Türkiye’de elektrik enerjisine talep artmakta ve nükleer enerji üretimi bir ihtiyaç haline gelmektedir. Eğer Akkuyu NGS 10 yıl önce inşa edilmiş olsaydı, Türkiye gaz alımında 14 milyar dolara kadar tasarruf etmiş olacaktı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın hesaplamalarına göre, Akkuyu NGS bugün hizmete girmiş olsa, tek başına İstanbul gibi 15 milyon nüfuslu büyük bir kentin elektrik enerjisini karşılardı.
Lojman İnşasından Beklenen Etki
“Nükleer uzmanlar lojmanı” inşaatı, 700 bin metrekare yüzölçümüne sahip bir alanın geliştirilmesini öngörmektedir.
~ lojman için 400 bin metrekare
~ altyapı tesisleri için 300 bin metrekare
Değerlendirilmekte olan seçenekler içerisinde, yeni modern konutların yanı sıra yol altyapısı, ofis tesisleri, çocuk eğitim kurumları, yeme-içme ve eğlence tesisleri de dahil olmak üzere kültürel ve sosyal tesislerin yeniden yapılandırılması ve inşası yer almaktadır.
- Personel konutları (yaklaşık 6 bin kişi için ~3 bin daire)
- Ofis binaları (Akkuyu NGS projesine katılan şirketlerin ofisleri)
- Eğitim merkezi
- Bilgilendirme Merkezi
- Marketler, pazar kompleksi, mağazalar
- Yeme-içme işletmeleri
- Evsel hizmet sunma noktaları
- Dinlenme yerleri
- Okullar ve kreşler
- Fitness salonları, spor ve sağlık merkezleri
- Tıp merkezi
- Kültür merkezleri
- Yollar ve park alanları
- Yeşil alanlar
- 1.500 kişilik misafirhane
- fenni ve sıhhi tesisat
İlk belirlemeye göre, “nükleer uzmanlar lojmanı” inşaatı için yaklaşık 250 milyon ABD Doları yatırım öngörülmekte olup, lojman inşaatı bölgenin kalkınmasına ciddi bir ivme kazandırabilir.
Farklı sektörlerdeki şirketler (lojman ve santral inşaatına katılan Türk partnerler dahil) arasındaki ticaretin (siparişler/gelirler) artmasıyla birlikte GSYİH için oluşması beklenen katkının 400 milyon ABD Dolarına ulaşabileceği tahmin ediliyor.
Vergi tahakkuklarında beklenen artış, 100 milyon ABD Dolarını aşabilir.
Böylece, ticari tesislere (mağazalar, ticaret ve eğlence merkezleri, vb.) yapılan yatırımın geri dönüşü olarak 50 milyon dolarlık finansal etkiden söz edilebilir.
Modern konutların inşa edilmesi, ulaşım altyapısının oluşturulması, halkın istihdamının artması ve turizm endüstrisi, iş dünyası ve gayrimenkul pazarı için bölgenin çekiciliğinin genel olarak artması gibi sosyal etkilere dikkat çekilmesi de önemlidir.
Bunu dikkate aldığımızda, bölgenin mevcut gelişme koşullarında yapılan ön hesaplamalara göre toplamda yaklaşık 630 milyon dolar seviyesinde sosyo-ekonomik etkiden söz edilebilir.