Sürdürülebilir Kalkınma

2020 yılının Ekim ayından bu yana Rosatom Devlet Kuruluşu (Rosatom DK), Birleşmiş Milletler’in (BM) kurumsal sürdürülebilir ve sosyal sorumluluk alanında en büyük uluslararası girişimi olan Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin (UN Global Compact / BM KİS) üyesidir.

 

Devlet Kuruluşu, sürdürülebilir kalkınma alanındaki küresel gündeme odaklanır ve BM Küresel Sözleşmesi’nin 10 ilkesine bağlıdır. Rosatom DK ve tüm iştiraklerinin temel önceliği radyasyon ve endüstriyel güvenlik, iş güvenliği ve çevrenin korunmasının yanı sıra yolsuzluğun önlenmesidir. Devlet Kuruluşu’nun sürdürülebilir kalkınma amaçlarına bağlılık beyanı, BM Küresel Sözleşmesi’ne katılım mektubu ile teyit edilmektedir.  Rosatom Devlet Kuruluşu ve iştiraklerinin sürdürülebilir kalkınma alanındaki ortak ilke ve yaklaşımlarının belirlenmesi amacıyla 2020 yılında Ortak Sektörel Politika (“OSP”) kabul edilmiştir. OSP’de 17 BM Sürdürülebilir Kalkınma Amacının (SKA) teşvik edilmesi, Kurumun stratejik hedeflerinin uygulanmasında faaliyetleri için önemli koşullardan biridir.

 

Rosatom DK’nın bağlı şirketi Rusatom Energo International A.Ş. (REIN A.Ş.), Türkiye’deki ilk nükleer güç santralinin inşaat projesini gerçekleştiren AKKUYU NÜKLEER A.Ş.’nın çoğunluk hissedarıdır. AKKUYU NÜKLEER A.Ş sürdürülebilir kalkınma amaçlarına ulaşılmasına katkı sağlamaya özel önem vererek, Devlet Kuruluşu’nun ortak stratejisini esas alır.

 

Kirliliğin ve çevre üzerindeki olumsuz etkilerin en aza indirgenmesi, doğal kaynakların rasyonel kullanımı ve kapalı bir üretim döngüsünü kullanma imkanı anlamına gelen önemli zarar vermeme (Do no significant harm) ilkesi AKKUYU NÜKLEER A.Ş.’nin sürdürülebilir kalkınmasının en önemli unsurudur.

 

AKKUYU NÜKLEER A.Ş., çevre koruma alanındaki faaliyetleriyle (E), sosyal sorumluluk sergileme (S) ve kurumsal yönetimin kalitesini artırma (G) aracılığıyla 17 SKA’nın 6’na ulaşılmasına özel önem vererek, Rosatom Devlet Kuruluşu ile aynı bağlılığı paylaşmaktadır.

Likhachev'un BM SKA’ya Taahhüt Mektubu

 

ROSATOM Yöneticilerinin Sürdürülebilir Kalkınma Prensiplerine Bağlılık Konusunda Mutabakatı

 

Rosatom Devlet Kuruluşu ve İştirakleri’nin Sürdürülebilir Kalkınma Alanında Yeknesak Sektörel Politikası

 

A.G. Zoteyeva AKKUYU NUKEER A.Ş. Genel Müdürü:

12.05.2010 tarihli Türk-Rus Hükümetlerarası Anlaşması (Tr,Ru) kapsamında gerçekleştirilen Akkuyu NGS Projesi, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma amaçları kapsamındaki yükümlülüklerin yerine getirmesinde katkıda bulunmaktadır. SKA 7 “Erişilebilir ve Temiz Enerji” ve SKA 13 “İklim Eylemi” yanı sıra, Akkuyu NGS projesi, örneğin Rusya üniversitelerinde Türk öğrenciler için nükleer enerji programlarını geliştirerek SKA 4 “Nitelikli Eğitim” amacına ulaşılmasına katkı sunar. Proje, ulusal nükleer altyapı geliştirme denetimini aktararak SKA 17 “Amaçlar İçin Ortaklık” amacına ulaşılmasına katkı sunar. Proje, ulusal nükleer altyapının geliştirilmesinde deneyim aktararak, SKA 17 “Amaçlar İçin Ortaklık” amacının gerçekleştirilmesine katkıda bulunur.

 

 


 

 

“Erişilebilir ve Temiz Enerji” - Herkes için karşılanabilir, güvenilir, sürdürülebilir ve modern enerjiye erişimi sağlamak

 

Türkiye’nin Etkili Enerji Dengesinin Ayrılmaz Parçası Olarak Nükleer Enerji

 

 

 

4
güç ünitesi
1,200 MW
güç kapasitesi
4,800 MW
kurulu güç kapasitesi
35 milyar kWh
yıllık üretim

 

 

 

Akkuyu NGS, Türkiye’de düşük karbonlu elektrik üretiminin gelişmesine katkı sunar:

 
• Akkuyu NGS’nin planlanan yıllık üretimi ortalama 35 milyar kWh olup Türkiye’nin elektrik ihtiyacının %10’unu karşılayacaktır;
 
• Yıllık planlanan üretim hacmi, 15 milyon nüfuslu İstanbul gibi büyük bir şehrin yıllık elektrik ihtiyacının %90’ının karşılanması için yeterlidir;
 
• Santral, yaklaşık 60 yıl boyunca 7/24 kesintisiz olarak elektrik üretme kapasitesine sahiptir;
 
• Santralin çalışması meteorolojik şartlardan etkilenmez.

 

 


 

 

“İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme” - İstikrarlı, kapsayıcı ve sürdürülebilir ekonomik büyümeyi, tam ve üretken istihdamı ve herkes için insana yakışır işleri desteklemek

 

Sürdürülebilir Kalkınma İçin Düşük Karbonlu Enerji

 

 

AKKUYU NÜKLEER A.Ş., ayrımcılık yapmama ilkesine bağlı kalarak tüm çalışanlarına istihdam ve kariyer gelişimi açısından eşit fırsatlar sunar. Proje, inşaat faaliyetlerinin en yoğun döneminde %80’i Türk vatandaşı olmak üzere 25.000’den fazla kişiye ve işletme aşamasında yaklaşık 4.000 kişiye istihdam sağlayacaktır.

 

Projenin NGS’nin tüm yaşam döngüsü boyunca Türkiye'nin GSYİH'sine tahmini katkısı yaklaşık 50 milyar ABD doları (GSYİH’nin ~%6’sı) olacaktır. Akkuyu NGS projesi sayesinde inşaat döneminde ülke bütçesine 2 milyar doların üzerinde ek vergi geliri sağlanacaktır. Yüksek sıcaklık reaktörler fosil yakıtlara alternatif olacak, bu da fosil yakıt ithalatına olan enerji bağımlılığını azaltma ve tasarruf edilen fonları ekonominin diğer sektörlerinin gelişimine yönlendirme fırsatı sunacaktır.

 

Akkuyu NGS projesinin gerçekleştirme aşamasında yerelleştirilme ve yerel mal ve hizmet üreticilerinin projeye çekilmesi kapsamında başta bölge ekonomisi ve genel olarak ülke ekonomisi üzerinde çok faktörlü bir olumlu etki yaratılmaktadır. 2021 yılı sonu itibarıyla 400’den fazla Türk şirketi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile AKKUYU NÜKLEER A.Ş. tarafından düzenli olarak güncellenen proje tedarikçi listesine dahil edilmiştir. Türk şirketleri, projenin ihtiyaçları doğrultusunda inşaat-montaj işlerinin ve tedariklerin %40’ını sağlamaktadır.

 

 


 

 

“Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı” - Dayanıklı altyapılar tesis etmek, kapsayıcı ve sürdürülebilir sanayileşmeyi desteklemek ve yenilikçiliği güçlendirmek

 

Bölgenin Geliştirilmesi

 

 

NGS’nin inşası ve işletilmesi, inşaat, metalurji, elektrik ve mühendislik sektörlerinin, yüksek nükleer eğitim ve öğretim sisteminin gelişimini teşvik eder ve ayrıca gerekli altyapının oluşmasını sağlar.

 

Akkuyu NGS projesi sayesinde, yerel nüfusun refahının artması, küçük ve orta ölçekli işletmelerin, tüketici ve satış sonrası hizmetleri pazarının gelişimi de dahil olmak üzere NGS’nin inşaat bölgesinin entegre gelişimi için koşullar oluşturulmaktadır.

 

Mersin ilinin Silifke ve Gülnar belediyelerinde ulaşım ve liman altyapısı gelişmektedir. Projenin amaçları doğrultusunda NGS sahasında deniz kargo terminali inşa edilmiş olup bu, ağır ekipmanların teslimatını kolaylıkla yapabilme imkanını sunmaktadır.

 

49 km uzunluğunda yeni karayollarının, kavşakların ve “Mersin-Antalya” karayolunda nükleer santralin bulunduğu bölgede köprü ve viyadüğün inşaatı tamamlanmaktadır. İşletmeye alınan ulaşım altyapısının maliyeti 210 milyon ABD doları oluşturmaktadır. Büyükeceli, Taşucu ve Silifke’de özel konut inşaatı sektörü aktif bir şekilde gelişmektedir.

 

 


 

 

“Sorumlu Üretim ve Tüketim” - Sürdürülebilir üretim ve tüketim kalıplarına geçişi sağlamak

 

Kaynakların Rasyonel Kullanımı

 

 

İnşaat aşamasında oluşan atıklar türüne, tehlike sınıfına ve diğer özelliklerine göre ayrı ayrı toplanıp geçici olarak depolanmaktadır. TSM Enerji İnşaat Sanayi A.Ş., Cengiz İnşaat A.Ş. ve NEPT A.Ş. gibi ihtisaslı yüklenici firmalar, atıkları tasnif ve geri dönüşüm için günlük olarak inşaat sahasından çıkarmaktadır. 2021 yılında yaklaşık 27,8 ton atık, 2022 yılının ilk yarısında yaklaşık 51,8 ton atık sahadan çıkarılmıştır. Projeye dahil olan kuruluşlar, Türkiye Cumhuriyeti ulusal devlet bilgi sistemi MoTAT’a (Mobil Tehlikeli Atık Takip Sistemi) üretim faaliyetleri sırasında ortaya çıkan tehlikeli atık miktarlarına ilişkin verileri düzenli olarak girmektedir.

 

Akkuyu NGS projesinde, su kütleleri de dahil olmak üzere atık suyun çevre üzerindeki olumsuz etkisini ortadan kaldıran kapalı su döngüsü öngörülmüştür. Ayrıca, arıtma tesisinde standart göstergelere kadar arıtılan atık suların soğutma suyu sistemine atılarak deniz suyu tüketim hacmini azaltacağı öngörülmektedir. Projede proses ve yağmur suyunu arıtma sistemlerinin mevcudiyeti, kirli suların su kütleleri ile karışmasını ortadan kaldırmaktadır.

 

Akkuyu NGS’de teknolojik ve günlük amaçlar için damıtılmış ve tuzdan arıtılmış deniz suyu kullanılacaktır. Tuzdan arındırma işlemine tabi tutulan deniz suyu hacmi 108872,2 m3/yıl olacaktır. Akkuyu NGS’nin  deşarj edilen suyun sıcaklığı ve atık sularındaki kirleticilerin içeriği düzenleyici gerekliliklere uygun olacaktır. Bu önlem, güneydeki konumu nedeniyle tasarruflu su tüketiminin gerektiren bölgede su kaynaklarının rasyonel gelişimine ve verimli kullanılmasına katkı sunmaktadır.

 

 


 

 

“İklim Eylemi” - İklim değişikliği ve etkileri ile mücadele için acilen eyleme geçmek

 

Karbon Ayak İzinin Azaltılması

 

 

Akkuyu NGS’nin dört güç ünitesinin tamamı devreye alındıktan sonra, ülkedeki yıllık tüm sera gazı emisyonlarının yaklaşık %3,5’i olan diğer hidrokarbon üretim kaynaklarından elde edilen üretim hacimlerinin ikamesi sonucunda yıllık yaklaşık 18 milyon ton CO2 eşdeğeri emisyon, 60 yıllık işletim süresi toplamında ise 2,1 milyar ton karbondioksit emisyonu önlenecektir.

 

 


 

 

“Amaçlar İçin Ortaklıklar” - Uygulama araçlarını güçlendirmek ve sürdürülebilir kalkınma için küresel ortaklığı canlandırmak

 

Herkes İçin Nükleer Enerji

 

 

Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi, Rusya ve Türkiye arasındaki en büyük ortak projedir. Proje, ulusal ve uluslararası kuruluşlarla açık bir diyalog içinde yürütülmektedir. Proje kapsamındaki tüm faaliyetler Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun (UAEA) onayı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Nükleer Düzenleyici Kurumu (NDK), Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu (TENMAK) ve Türkiye Cumhuriyeti’nin diğer ilgili kurumları ile yoğun etkileşim halinde yürütülmektedir.

 

Akkuyu NGS projesinin inşasına yönelik faaliyetler ile Türkiye’nin nükleer altyapısının geliştirilmesine yönelik çalışmalar, UAEA’nin kılavuz ilkelerine, gerekliliklerine ve tavsiyelerine, Hükümetlerarası Anlaşma’nın şartlarına ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ulusal mevzuatına uygun olarak yürütülmektedir.

 

20 Haziran 2019’da AKKUYU NÜKLEER A.Ş., dünya çapında 128 işletme kuruluşunu ve 450’den fazla nükleer güç ünitesini bir arada toplayan Dünya Nükleer Operatörler Birliği’ne (DNOB) üye oldu.

 

 


 

 

Akkuyu NGS Projesinin Temel Önceliği Güvenlik

 

 

Güvenlik, Akkuyu NGS projesinin gerçekleştirildiği tüm aşamalarda tüm ilgili taraflar için anahtar öneme sahiptir. Nükleer ve radyasyon güvenliği, ulusal acil durum hazırlığı ve müdahalesi, NGS’nin fiziksel güvenliği gibi nükleer enerji alanındaki faaliyetlerin kapsamlı bir şekilde düzenlenmesi UAEA güvenlik standartlarına uygun olarak sağlanır. NGS’nin maliyetinin yaklaşık %40’ını güvenlik sistemleri oluşturmaktadır.

 

Rus tasarımı modern VVER-1200 reaktörlerinin koruma sistemlerinin temelini oluşturan tasarım çözümlerinin etkinliği, Ulusal Stres Testi Raporu’nda sunulmuştur. AKKUYU NÜKLEER A.Ş.’nin katkılarıyla hazırlanan rapor, Türkiye tarafından Aralık 2018’de Akkuyu NGS’nin güvenliğine ilişkin bilirkişi değerlendirmesinin yapılması için Avrupa Nükleer Güvenlik Düzenleyicileri Grubu’na (European Nuclear Safety Regulators Group, ENSREG) iletilmiştir.

 

Türkiye UAEA, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması, Nükleer Tedarikçiler Grubu (NGS) ve Nükleer İhracatçılar Komitesi (Zangger Komitesi) üyesidir.

 

 

AKKUYU NGS:

 
• 30 kPa basınçlı dış patlamaya;
 
• 9 şiddetinde depreme;
 
• Sel ve tsunamilere;
 
• 400 ton ağırlığındaki ve 200 m/sn hızla ilerleyen uçağın düşmesine karşı dayanıklıdır.

 

 

İklim Gündemi

 

Türkiye’nin Ulusal Önceliklerinin Gerçekleşmesine Katkı

 

 

İklim değişikliğiyle mücadele, Türkiye’nin kalkınma gündeminde önemli bir başlık olmayı sürdürmektedir. Türkiye sürdürülebilir kalkınma uygulamalarını 1992 yılında Rio de Janeiro’da yapılan BM zirvesinden sonra ulusal kalkınma planlarına entegre etmeye başlamıştır. Paris Anlaşması’nı 22 Nisan 2016’da imzalayan ve 6 Ekim 2021’de onaylayan Türkiye, sera gazı emisyonlarını 2030 yılına kadar normal ticari faaliyet (BAU) seviyesinden %21’e düşürmeyi taahhüt etti.

 

Türkiye, On Birinci Ulusal Kalkınma Planı (2019-2023) kapsamında bir taraftan iklim değişikliğine uyum sağlamaya yönelik tedbirler alırken, diğer taraftan yeşil büyümeyi teşvik etmeye ve emisyonlardaki artış eğilimini azaltmaya yönelik politikalar izlemektedir.

 

Türkiye’nin İkinci Gönüllü Sürdürülebilir Kalkınma Gözden Geçirme Raporu’nda (2019), ülkenin iklim değişikliğiyle mücadeleye katkıda bulunan aşağıdaki enerji geliştirme alanları belirtilmiştir:

 

• Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artırılması;

 
• Enerji verimliliğinin artırılması;

 

• Nükleer üretimin geliştirilmesi.

 

7. Ulusal Bildirimi’nde (2018) nükleer enerjinin Türkiye’de arz güvenliği sağlama ve sera gazı emisyonlarını azaltma mekanizmalarından biri haline geleceği belirtilmektedir.

 

Türkiye’deki ilk NGS, karbon yoğun enerji kaynaklarını ikame ederek sera gazı emisyonlarının azaltılmasına yardımcı olacaktır. Böylece, Akkuyu NGS projesi, ülkenin enerji bağımsızlığına ve güvenliğine katkı sunacaktır. 2021 yılı sonu itibarıyla hidrotermal ve jeotermal elektrik santralleri, rüzgar ve güneş parkları gibi düşük karbonlu elektrik üretim kaynaklarının payı %51,69, elektrik üretim payı ise %33,45 olmuştur. Akkuyu NGS’nin dört güç ünitesi devreye alındıktan sonra Türkiye’de düşük karbonlu üretim türlerine dayalı elektrik üretiminin payı 6 y.n.* oranında artacaktır.

* IEA'nın 2019 yılı Türkiye elektrik üretimi verilerine göre hesaplanmıştır.

 

 

 

Çevre (E)Sosyal (S)YÖNETİŞİM (G)